Sedef hastalığı nedir?
Sedef hastalığı bireyin vücudunda yer seçmeden ortaya çıkabilen, deri üzerindeki kaşıntılı, kabarık ve normalden farklı renkte (kırmızı, gümüşi, pembe) lezyonlar ile ilerleyen kronik ve bulaşıcı olmayan hastalığa verilen isim.
Toplumun %1,5-2’sinde görülen bu hastalığın hem genetik hem de dış çevrenin etkisiyle ortaya çıkabileceği biliniyor .
Sedef hastalığı mekanizması
Sedef hastalığından kurtulmak istiyorsanız önce onu anlamanız gerekiyor. Süreci anlamak için ilk kural ise hastalığın derideki görünümünden öte tüm vücudu ilgilendirdiğini bilmeniz.
Çünkü artık anlıyoruz ki sedef otoimmün bir hastalık. Yani bağışıklık sisteminin kendi vücut hücrelerine karşı savunma geliştirmesi durumu. Hatta bu bağlantı o kadar net ki sedef hastalığına sahip bireylerin ikinci bir otoimmün hastalık geçirme riski sağlıklı bireylere göre çok daha fazla.
Gelişen savunma durumu deri yüzeyinde sürekli bir bağışıklık yanıtı oluşturur (inflamasyon) ve deri sanki sürekli zarar görüyormuş gibi hızlıca yenilenmeye başlar. Sonuç ise hastalığa ismini veren gümüşi-sedef rengi kabarık, kaşıntılı lezyonlar.
Sedef hastalığı nedenleri
Sedef hastalığının tedavisi
1-Beslenme terapileri
* Alerjenleri bulmak ve doğru şekilde uzak kalmak inflamasyonu azaltmak oldukça önemli. Özellikle bağırsak geçirgenliği olan durumlarda alerjen tüketimini azaltmak bir kat daha önem kazanıyor.
* Burada eliminasyon diyeti yaparak şikayetlerin değişimine göre özel bir puanlama yaparak alerjenleri bulmak mümkün. Benim hastalarımda sık gördüğüm alerjiler gluten, lektin ve laktoz. Ama çok fazla alerjen var ve her şeye hazırlıklı olmak gerek.
* Ayrıca anti inflamatuar beslenme yöntemlerini kullanmak ve alkolü kısıtlamak çok önemli. Birçok hastamda sadece alkolü kısıtlayarak ciddi değişimler görüyoruz.
* Ayrıca vegan/vejetaryen beslenme doğru bireylerde olumlu etkiler oluşturuyor.
2-Bağırsak sağlığını düzeltmek
Bağırsak üzerindeki sorunu bulup çözmek gerekir. Sorunlar ise çok geniş bir aralıkta yer alıyor. Bazen geçirgenlik bazen ince bağırsakta aşırı bakteri çoğalması problemi olan SIBO, kandida bunlardan birkaçı.
Tabi ki bağırsakta yaşanan problemler uzun vadede birbirine bağlı olduğu için yeterince uzun bir süre sedef hastalığı ile boğuşan hastalarımda birden çok bağırsak sorunu aynı anda bulunuyor.
Genel olarak ;
3-Doğru destekleri kullanmak
** İnflamasyonu azaltmak ve antioksidan kapasiteyi azaltmak için doğru destekleri beslenmeye sokmak şart. Buradaki en önemli nokta ise sorunu bulup o noktayı destekleme ihtiyacı.
** Yani hücre içi enerji üretimindeki sorunlara bağlı olarak oluşan mitokondrial streste koenzim q10 verilebilecekken hipotiroidili bireylerde selenyum eksikliğini düşünüp (tetkik edip) takviye etmek gerekebilir.
** Öncelikle birçok kişinin eksikliğini yaşadığı D vitamini ve esansiyel yağlar (EPA, DHA, GLA) takviyesi yapılmalıdır.
** Diğer öneriler ise tetkiklerin sonucuyla beraber oluşuyor
4-Ağır metal detoksu
* Uygulama sırasında ise SARIMSAK ekstraktları,CHLORELLA-KİŞNİŞ preparatları gibi ağır metal atan ajanları verirken aynı zamanda çözülen ağır metallerin safradan ayrılıp tekrar emilmesini engellemek için (recirculation) psyllium gibi lifler verilebilir.
Nöralterapi ve uygulamalarında kullandığımız PROCAİN BAZ İNFÜZYONU
OZON TERAPİ ……
Bu konuda özel pratik ve uygulama çok önemlidir. Çünkü ağır metalin tipine göre farklı ajanları kullanmadan etki göremezsiniz ve bu tedaviler uzun süreç gerektirir.
5-Destekleyici noktalar
Hastaların ihtiyaçları ve yaşam tarzları çok farklı. Dolayısıyla hastalığın oluşmasında görev alan etkenleri değerlendirmek çok önemli.
Yoğun strese sahip bireylerde mental yükü azaltmak için çalışmak, doğal antioksidan mekanizmaları harekete geçirmek için egzersiz yaptırmak veya insülin direncine bağlı aşırı insülin salınımı (hiperinsülinemi) varsa düşük karbonhidratlı beslenmeyle sorunu çözmek bunlardan bazıları.